Küçükken gördüğüm her sanatçıya oyuncuya veya başkasına aşık oldum sanırdım. Halbuki alakası bile yokmuş. Karşılıksız hiç görmediğin halde sevmekmiş sonraları anladım. Çok bambaşka bir şey okur. Karşılıklı yaşadığın ya da platonik yaşadığın aşklardan çok başka. O kadar güzel ki en sevdiğim sözcüğü kullanılabilecek. Ben sevgimi böyle yaşama taraftarıyım okur. Yapamıyorum öyle her yer de ''ben onu çok seviyorum! En çok ben seviyorum! aman tanrım dünyanın en yakışıklısı! Yaşasın biz bir topluluğuz''. En güzeli sadece yazıyla anlatmak belkide. Bundan seneler önce başladım rock müzik dinlemeye. Açık olmak gerekirse Pink Floyd ile başladığım yolculuğa Nirvana ile devam ettim. Nirvana şarkısını dinlediğimde kendimi daha iyi hissetmiştim sanki. Şimdi olduğu gibi. Kurt'un sesindeki tınıyı sevmiştim. Bir insana sigarayı bu kadar çok yakıştırmamıştım. Aslına bakarsanız şimdi aramızda olmasını yaptığı müziğe devam etmesini,insanları kendine hayran bırakmasını isterdim. Ama yazdığı intihar mektubunu okuyup da ondan yaşamasını beklemek bencillik olurmuş gibi geliyor artık bana. Hayatını zirvede bırakmış 27ler kulübünün nadide üyelerinden. KURT COBAIN. Umarım orada daha da mutlusundur. Ümit ediyorum ki müziğin hep yaşar. Sen var olsan da olmasan da. Belki de olay farklı tarzından kaynaklıydı. Ya da kendime yakın hissetmemden. Geçmek bilmeyen ağrıları için,saçları için,sigarası,sesi,gülüşü,kazakları,gitarı,en sevdiği kitabı,mektubu içindi her şey. Ben Kurt'ün bizlere ve müzik tarihine bir armağan olduğunu düşünüyorum. Hem de eşi bulunmaz armağanlardan biri olduğunu. O kadar seviyorum ki yatağımın karşısındaki koskaca bir duvar Kurt ile kaplı. Sarılarak yattığım yastığım Kurt baskılı. 70 yaşına da gelsem hiç yanımdan ayırmayacağım kitap ayracım Kurt resimli. Hiçbir ünlüyü ki onu ünlü diye adlandırmak istemiyorum ancak kimseyi onun kadar sevmeyeceğim. Yıllar önce sevdiklerime bakıp dediğim 'hif bu neymiş' demeyeceğim onun için. Nereye gitsem götüreceğim sevgimi. Biliyorum ki mezarına benim için çiçek bırakıcak bir arkadaş. Bugün belki bir yerler de yağmur yağıyor belki güneş açıyor. Kimine göre gökyüzü ağlıyor kimine göre gülüyor. Ama ben biliyorum ki 27ler kulübü şuan Kurt'e bizlerden çok daha güzel bir parti hazırlıyorlardır. Bir videosuna denk gelmiştim yıllar önce,resmine,sesine. Şimdi bile ne zaman canım sıkkın olsa açar nirvana dinlerim. Bir video bulur Kurt'ün sesini dinlerim. Ritme kapılıp gittiğimden belkide daha sakin oluyorum. Öyle her zaman dinleyemem Nirvana. Özel anlara yakışmalıdır çünkü. Her şarkısı bağırarak söylenmelidir. Ben ki hayatta şarkı söylemem karaoke de Nirvana şarkısı söyleme vaktidir dostlar.Hadi şimdi sarı,kahverengi,kırmızı,sarı zamanı.
Sadede gelmekte fayda var çünkü onu ne kadar çok sevdiğimi saatlerce yazsam da anlatamayacağım. Bugün güzel bir gün. Bugün Kurt Cobain'in doğum günü okur. İyi ki doğmuş,iyi ki!
''Tanrım sen konuyu biliyorsun,amin''
En önemlisi de ölüm kimseye bu kadar yakışmamıştı büyük adam
''Im so happy cause today.They're in my head. I'm so ugly. But that's ok.'Cause so are you. We've broke our mirrors.''
-Ö














