26 Mart 2014 Çarşamba
19 Mart 2014 Çarşamba
Yarınlar Umut Dolu
Bugün Çanakkale Zaferimizin 99.yıldönümü ey dostlar! Ne mutlu ki bize geçmişten bugüne getirdiğimiz tarihimizde böyle ışıklarla parlayan zaferlerimiz var.
Binlerce dedemiz,babamız,abimiz,kardeşimizi şehit verdik o savaşta. Onların içi bile acımadı öleceklerini bildikleri halde. Bizler için bugünler,yarınlar için siper aldılar.Türkiye için ölüme koştular gözleri buğulu. Bir mehmetçik görüyoruz. Allah allah sesleriyle elinde süngüsüyle koşuyor. Evet,evet sizde görüyorsunuz onu. Gözlerinde bir bulut var. Annesini belki sevdiği kızı düşünüyor koşarken. Sonra diyor ki sen bu vatanın evladısın,bu vatan için canından bile vazgeçeceksin. Daha da hızlı koşmaya başlıyor. Düşman askerlerinin yurdumuzun toprağına basmasını engellemek için bütün bedenini koyuyor ortaya. Yanına düşen arkadaşlarının görevini tamamlamak için daha da hırslı koşuyor adeta. Koş mehmet koş. Koş ki yarınlar umut dolu olsun. Koş ki ölümsüzleşsin adınız ve destanınız. Koş mehmet.
Küçüklükten beri anlatıldı bizlere şehitlerin ne kadar önemli ve saygıdeğer oldukları. Onlar arkalarına bakmadan ölüme gittiler. Aç,susuz,silahsız,soğukla başbaşa iken bile şikayet etmediler. Çünkü onların yüreği gurur doluydu ey dost. Yüreği sevgi doluydu. Onlar tanımadığı ve tanıyamayacağı binlerce insan için oradaydı. Binbir yoklukla kurtardılar ülkemizi ve hala kurtarmaya devam ediyorlar. Minnetlerimizi ve teşekkürlerimizi nasıl dile getiririz inanın bilmiyorum. Bu kadar yüce bir neslin torunları olmanın gururunu nasıl yazıya dökebilirim bilmiyorum. Çanakkale türküsünü duyduğumuzda kalbimizde oluşan acıyı,gururu gözlerimizdeki iki damla yaşı,boğazımızdaki yumruyu nasıl anlatabilirim bilmiyorum.
Ey mehmetçik! Hep gökyüzündesin,hep kalplerimizdesin. Sizlere bir hayat,bir vatan borcumuz var bizlerin. Bunu ödemek ise ülkemize sahip çıkmakla eşdeğer. Biz bugünün ve yarının gençleri olarak Ulu önder ile bıraktığınız, şehit kanıyla sulanmış ülkeyi sonuna kadar korumalıyız. Bölücü değil birleştirici olmalıyız. Acısıyla,kederiyle,sevinciyle hep kol kola olmalıyız. Mehmet abi demek istiyorum sizlere. Biliyorum ki bizleri çok fazla seviyor ve güveniyorsunuz. Bizde sizlere ve bugün bizleri korumak için nöbette bekleyen askerlere güven duyuyoruz. Bizler sizin çektiğiniz sıkıntıların ve acıların neredeyse hiç birini çekmezken hala birbirimizle bir türlü dikiş tutturamıyoruz. Belki de alaycı bir gülümse var şuan dudaklarınızda. Belki de savaştığımız topraklar kimlere kaldı diyorsunuz. Ama biz senelerce söz verdik. ''Açtığın yolda gösterdiğin hedefe durmadan yüreyeceğim''diye. Sizlere ve önderimize sözümüz var. Ülkemize sizin ışığınızda sahip çıkmak. Hepiniz tarihteki ölümsüz adamlarsınız. Hepiniz kalbimizdeki birleştirici güçsünüz. Hepiniz türkiyesiniz. Şimdi ;
Koş Mehmet Koş
-Ö
Binlerce dedemiz,babamız,abimiz,kardeşimizi şehit verdik o savaşta. Onların içi bile acımadı öleceklerini bildikleri halde. Bizler için bugünler,yarınlar için siper aldılar.Türkiye için ölüme koştular gözleri buğulu. Bir mehmetçik görüyoruz. Allah allah sesleriyle elinde süngüsüyle koşuyor. Evet,evet sizde görüyorsunuz onu. Gözlerinde bir bulut var. Annesini belki sevdiği kızı düşünüyor koşarken. Sonra diyor ki sen bu vatanın evladısın,bu vatan için canından bile vazgeçeceksin. Daha da hızlı koşmaya başlıyor. Düşman askerlerinin yurdumuzun toprağına basmasını engellemek için bütün bedenini koyuyor ortaya. Yanına düşen arkadaşlarının görevini tamamlamak için daha da hırslı koşuyor adeta. Koş mehmet koş. Koş ki yarınlar umut dolu olsun. Koş ki ölümsüzleşsin adınız ve destanınız. Koş mehmet.
Küçüklükten beri anlatıldı bizlere şehitlerin ne kadar önemli ve saygıdeğer oldukları. Onlar arkalarına bakmadan ölüme gittiler. Aç,susuz,silahsız,soğukla başbaşa iken bile şikayet etmediler. Çünkü onların yüreği gurur doluydu ey dost. Yüreği sevgi doluydu. Onlar tanımadığı ve tanıyamayacağı binlerce insan için oradaydı. Binbir yoklukla kurtardılar ülkemizi ve hala kurtarmaya devam ediyorlar. Minnetlerimizi ve teşekkürlerimizi nasıl dile getiririz inanın bilmiyorum. Bu kadar yüce bir neslin torunları olmanın gururunu nasıl yazıya dökebilirim bilmiyorum. Çanakkale türküsünü duyduğumuzda kalbimizde oluşan acıyı,gururu gözlerimizdeki iki damla yaşı,boğazımızdaki yumruyu nasıl anlatabilirim bilmiyorum.
Ey mehmetçik! Hep gökyüzündesin,hep kalplerimizdesin. Sizlere bir hayat,bir vatan borcumuz var bizlerin. Bunu ödemek ise ülkemize sahip çıkmakla eşdeğer. Biz bugünün ve yarının gençleri olarak Ulu önder ile bıraktığınız, şehit kanıyla sulanmış ülkeyi sonuna kadar korumalıyız. Bölücü değil birleştirici olmalıyız. Acısıyla,kederiyle,sevinciyle hep kol kola olmalıyız. Mehmet abi demek istiyorum sizlere. Biliyorum ki bizleri çok fazla seviyor ve güveniyorsunuz. Bizde sizlere ve bugün bizleri korumak için nöbette bekleyen askerlere güven duyuyoruz. Bizler sizin çektiğiniz sıkıntıların ve acıların neredeyse hiç birini çekmezken hala birbirimizle bir türlü dikiş tutturamıyoruz. Belki de alaycı bir gülümse var şuan dudaklarınızda. Belki de savaştığımız topraklar kimlere kaldı diyorsunuz. Ama biz senelerce söz verdik. ''Açtığın yolda gösterdiğin hedefe durmadan yüreyeceğim''diye. Sizlere ve önderimize sözümüz var. Ülkemize sizin ışığınızda sahip çıkmak. Hepiniz tarihteki ölümsüz adamlarsınız. Hepiniz kalbimizdeki birleştirici güçsünüz. Hepiniz türkiyesiniz. Şimdi ;
Koş Mehmet Koş
-Ö
18 Mart 2014 Salı
11 Mart 2014 Salı
"sen bir şey olursa koşamazsın anne, ben çıkıp alayım ekmeği, koşarım gerekirse"
#BerkinElvanÖlümsüzdür
#HoscakalBerkinim
#BerkinElvanÖlümsüzdür
#HoscakalBerkinim
6 Mart 2014 Perşembe
İçindeki Öküze Dur De!
Milyonlarca insan tek bir soru. ''Her insanın içinde bir öküz yatar mı?'' Sizde bu soruyu bizim gibi merak ediyorsunuzdur .Bunu merak etmemek gerçekten güç olmalı. Biraz düşünecek olursak;birini uzaktan görüyorsunuz. Belki çok tatlı,nazik,mütevazı bir yapısı var sanıyorsunuz. Zamanla tanıyıp,samimi oldukça hiç beklemediğiniz bir an da içinde yatan öküzün ortaya çıkması sonucu onu gerçekten tanımaya başlıyorsunuz.
Akşam olunca kendi kendinize bu soruyu soruyorsunuzdur. Herkesin içinde bir öküz yatar mı? Biz bu soruyu kendimize sorduk. Acaba bizim içimizde de bir öküz yatıyor mu diye. Ama sanırsam bizim içimizde öküzden fazlası var :) Affınıza sığınarak geçenlerde yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum. Mübarek bir perşembe günüydü. Rauf Denktaş da geçen her zaman ki günlerden biriydi yine. Herkes orada burada takılırken önümüzdeki iki ''bağyan'' şahıslar da kendi aralarında konuşuyor,gülüşüyorlardı. Daha sonra ''bağyan''lardan biri (Shrek'in karısı fiona) hiç beklenmedik bir şey yaptı. Aslında onu yakından tanıyan kişilerin alışık olduğu ve beklediği bir şeydi. Dışarıdan bakıldığında ne kadar nazik bir kız gibi gözükse de malesef onunda içinde bir ''ökiz''vardı.
Sonuç olarak anımda da bahsettiğim gibi hiç beklemediğiniz birinin içinden bir öküz çıkabiliyor. Ama bu çıkan öküz samimiyetten başka bir şey değildir.
Bu yüzden ''Kimseyi Tanımadan Yargılamayın.''
-Serhat Bayrakçı
Akşam olunca kendi kendinize bu soruyu soruyorsunuzdur. Herkesin içinde bir öküz yatar mı? Biz bu soruyu kendimize sorduk. Acaba bizim içimizde de bir öküz yatıyor mu diye. Ama sanırsam bizim içimizde öküzden fazlası var :) Affınıza sığınarak geçenlerde yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum. Mübarek bir perşembe günüydü. Rauf Denktaş da geçen her zaman ki günlerden biriydi yine. Herkes orada burada takılırken önümüzdeki iki ''bağyan'' şahıslar da kendi aralarında konuşuyor,gülüşüyorlardı. Daha sonra ''bağyan''lardan biri (Shrek'in karısı fiona) hiç beklenmedik bir şey yaptı. Aslında onu yakından tanıyan kişilerin alışık olduğu ve beklediği bir şeydi. Dışarıdan bakıldığında ne kadar nazik bir kız gibi gözükse de malesef onunda içinde bir ''ökiz''vardı.
Sonuç olarak anımda da bahsettiğim gibi hiç beklemediğiniz birinin içinden bir öküz çıkabiliyor. Ama bu çıkan öküz samimiyetten başka bir şey değildir.
Bu yüzden ''Kimseyi Tanımadan Yargılamayın.''
-Serhat Bayrakçı
Kaydol:
Yorumlar (Atom)