14 Temmuz 2013 Pazar

Uzun boylu, garip, aktör, davulcu...

     

     Evde sadece benim bildiğim bir cenaze varmış gibi , sadece benim umursadığım birinin... Tanıdığım , sevdiğim , beğendiğim , sesini beğendiğim , oyunculuğunu beğendiğim birinin... Bazen hiç sahip olmadığım abimin yerine koyduğum birinin bazen de ''Gelecekte ki sevgilim - eşim- işte böyle biri olsun '' diye model gösterdiğim birinin...
 
      Söylediği her şarkıda huzur bulup , aldığı her ödülle gururlandığım birinin.. Başkaları tarafından sevilmese de benim tarafımdan çok sevilenen birinin...

     Evet , o beni hiç tanımamış olabilir , varlığımdan bile haberi olmayabilir ama en güzel sevginin karşılıksız sevgi olduğunu söylemez miyiz hep? Bir şeyler almadan , vermek. Karşılıksız sevmek.. Sevdiğim bir yazarın sözü vardır bununla ilgili , ve tamda uygun olduğunu düşündüğüm bir söz ;
'' Birini sevmek için karşılık beklemem ki… zaten sevdiğim hiçbir şarkı da benim için bestelenmedi... ''

    Cory Monteith ; ölümüyle sarsıldığım. En sevdiğim dizinin en sevdiğim karakterine hayat veren adam.. Buraya senin hakkında tüm düşüncelerimi yazmak isterken bir yanda da tüm düşünceleri kendime saklamak istiyorum. Çünkü biliyorum ; sen beni tanımasan da , ben seni ne zaman düşünürsem düşüneyim , hep yanı başımda biteceksin...

                      Umarım nereye gittiği bilinmeyen geceyarısı treni seni daha iyi yerlere götürür....


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder