Yıllardır hep savunduğum şeyler oldu tonlarca.Kimisini uygulamanın zamanı geldi kimisi ise henüz raflarda uygulanmayı bekler şekilde bulunuyor. Bu bazı düşünce kalıplarından biri de ''Karşındaki kişi ile bir problemin olduğu zaman ona söylemek,kim olursa olsun''
Önceleri o kadar anlamlı gelmezdi bana.Netice de bir şekilde olaylar tatlıya bağlanır falan filandı işte. Sonraları anlamaya başladım aslında ne kadar anlamlı olduğunu. Sonra sonra fark etmeye başladım asıl altında yatan nedenleri.
Yine bir gün bir değişiklik yapalım ve bir yerden uygulamaya başlayalım dedim. Uygulamaya karar verdim. Ne mutlu ki bunu düşüncelerle konuştuğum insanların çoğu sakin ve anlaşılır kişilerdi. Anlayışla karşılayıp belki de çoğu olayı çözüme ulaştırıp olması ihtimal bir sürü sorunu da ortadan kaldırdık. Belki kimi zaman bunlar küçük sorunlardı ama konuşmaya değerlerdi. Çünkü sevgili okur,anlatmadığım ve anlattığım zamanlardaki farkları dikkate almaya başladım. Anlattım;rahatladım,kafamı bunlara yormadım,sinirlenmedim. Anlatmadım; sinirlendim,gereksiz yere kendimi sıktım,en ufak şeylere takılır kendimle iç savaş verir hale geldim.
Peki şimdi neden uygulayamıyorum? Şimdi ne değiştirdi düşüncelerimi?
Hemen açıklık getireyim. Zaman ve kişiler değiştirdi okur. Oysa ki çok bağlıydım bu düşünce kalıbına. Ama şimdi kişiden kişiye esneklik göstermeye başladım. Hoşnut muyum? Asla. Ancak sanırım artık kendime sıkıntı etmekten vazgeçmeye karar verdim. Öyle kişilerle karşılaşıyoruz ki bazen ''aman boşver'' diyerek kenara atıyoruz.
Kimi zamansa fark etmeden erteliyorum tüm konuşulacak konuları. Sonra bir bakıyorum her şeyi anlamsızlaştırmaya çalışıyorum. Çok sinirleniyorum. Karşımdakilerle uğraşmak yerine kendimle uğraşmayı tercih ediyorum. Basite kaçıyorum sanırım biraz. Tüm bu olanlardan sonra bir düşünce bulutu gelip ''haksızlık etme! Nedenini bilmediğin şeylerden dolayı ne kendini ne de başkasını cezalandıramazsın'' tam evet,evet dediğim sırada ''şimdiye kadar kaç kere denedin ve kaçıncı şansı çöpe attın'' diyen bir ses duyuyorum. Elime kitabımı alıp ''Bu işler mantıkla değil duygu ve düşünce ile olur daha zamanı var''diyorum.
Şuan da tüm bunları konuşmam gereken kişiler var. Kim bilir belki annem belki babam belki arkadaşım belki kendim. Dışarıdan bakıldığında doğru zamanı bekliyorum ama kendi içimde hep bir yerlere kaçıyorum sanırım. Uğraş vermek istemiyorum. Konuş konuş nereye varıcak acaba diye düşünmek istemiyorum. Kısaca okur bu seferlik duygu ve düşüncelerime değil,mantığıma teslim oluyorum
-Ö
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder