Hayat bir sandviç benim gözümde. İstediğin kadar kat atabileceğin,tadına ve şekline yön verebileceğin koca bir sandviç. Neden mi? Çünkü her katmanın tadı farklıdır. Her katında bizim yaptıklarımızın ve koyduğumuz malzemelerin tadını alırız. Hayatta böyle değil midir? Yapsan da yapmasan bir şeylerin karşılığını hep alırsın.Ama acı ama tatlı. Belki öyle güzeldir ki bu sandviçin tadı yedikçe yemek istersin,yeni malzemeler eklersin.
Biteceğini fark etmeden yedikçe yersin hatta yarısında doyarsın belki. Tam da bu anlar da elinin tersiyle itip atarsın o sandviçi. Ya da tam aksine doymamışsındır da gözün o an da başka bir sandviçe takılmıştır. İnsanız ya hepimiz.
Benim de sandviçim de çok farklı bölümler vardı okur. Geçenlerde ne zamandır sandviç yemediğimi ve bu zaman da onu ne kadar özlediğimi fark ederek aldım elime. Korktum,çünkü bıraktığım gibi bulamayabilirdim. Nitekim attım ağzıma ilk lokmayı. Tadı çocukluğumda yediklerimin aynısıydı. Ben çocukken çok sandviç yerdim okur. Oyun oynamaktan fırsat bulamadığım için daha da çok severek yerdim önüme gelen sandviçi. İşte tam da o tat oluştu ağzımda.
Durup dedim ki '' Evet,senin hayatım olduğunu bildiğim halde bir kenara bırakıp yeni tatlar aramaya başlamışım'' Fark ettim ki bana sitemliydi. Dünyanın en güzel sandviçini bırakıp başka şeylere yöneldiğim için kızıyordu bana. Haklıydı da. Velhasıl tam özlediğim bölüme gelmiştim ki uzaktan,çok derinden gelen ve kulaklarımı tırmalayan çığlığın sesi dolaştı kulaklarımda
''Biz sizi ararız''
-Ö
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder